10 Mart 2007 Cumartesi

Röportaj - Gripin "Hikayeler" Anlatmaya Devam Edecek

Gripin, "Hikayeler Anlatıldı" albümüyle hüzünlü aşk öyküleri anlatıyor bize. Zaten aşkın mutluluk getirdiğine de pek inanmıyorlar. Bu yüzden şarkılara hüzün hakim. Mutlu oldukları zaman şarkı yapmak yerine başka şeyler yapıyorlar. Mesela bize röportaj verdiler. Gördük ki Gripin üyeleri çok eğlenceli.

Gripin’in bir araya gelme bir grup olma sürecini anlatır mısınız?

Basçımız Evren ve ben (Birol Namoğlu) zaten lise hayatımız boyunca beraber müzik yapıyorduk. Daha sonra üniversitede de amatör çalışmalarımız oldu. Festivallerde çaldık, sonra 1999 yılında Evren’le hadi bir grup kuralım dedik. Pazar günleri dolu geçer, müzik yaparız keyif alırız diye başladık. 2000 yılının Şubat ayında bir anda cumartesi geceleri Bronx’ta çıkmaya başladık. Ardından 4 sene boyunca cover yaptık. Bu süreçte değişiklikler oldu, Murat Başdoğan’ı gitara aldık, İlker Baliç, davula geldi. En sonunda da Arda İnceoğlu’nu klavyeye aldık. Tamam dedik bestelerimizi oluşturabiliriz. Ama asla albüm yapalım diye bir amacımız yoktu. Besteleri oluşturduk yaptık. 2004’ün Nisanı’nda ilk albümü çıkardık. 2005’in Nisanı’nda birbuçuğuncu albümü çıkarttık. Zaten zorlaya zorlaya olmuştu… Pazar günleri çıkar mısınız? Çıkarız. Cake de çalar mısınız? Çalarız. Albüm çıkarır mısınız? Çıkarırız… Yani hep bu şekilde oldu . Biz peşine düşmedik.

Harekete geçmenizi hep birileri mi talep etti sizden?

Öyle rast geldi… Cake konseri var çalar mısınız dediler? Biz de kabul ettik. Besteleri düzelttik. Beste yapalım para kazanalım gibi bir amacımız yoktu ama rast geldi.

Albüm yapmayı, konser vermeyi talep edip istemezken şansınız yaver gitti diyebilir miyiz?
Evet şansımız yaver gitti, istemezken demeyelim amaç edinmezken diyelim.

O zaman çok iyiydiniz insanlar sizi fark ettiler
Bizim içimizde de istek vardı ama amacımız albüm yapacağız olmadı.

Albüm yapma amacınız yoktu ama hiç düşünmediniz mi nereye kadar kulüplerde çalacağız?

Aynen öyle tam bunu düşünürken albüm teklifleri gelmeye başladı. İnanç ve isteğimiz vardı da pek uğraşmıyorduk. Demolar yapıp sağa sola yollamıyorduk bile.

İnsanlar genelde yoktan var ederler ama sizde biraz tersi olmuş galiba?

Biz genelde uyuşuk bir grubuz. Daha yeni yeni toparlanmaya başladık. Bunu iş olarak görmeyi planlamıyorduk. Sadece hobimizdi…

Artık bir iş olarak görüyor musunuz?

İş olarak görüyoruz, şu anda tam olarak ilgilenemesek de ilerde tamamen ilgilenmek istiyoruz. Hayat içinde kararlarımızı alırken en önemli şey müzik, belirleyici olan müzik. Ama yalnızca müzik yapamıyoruz benim ve Evren’in başka işleri de var çünkü maddi kaygımız var.

Müzik maddi olarak yeterli değil mi?
Yeterli olduğu an sadece müzik yaparız.

Sony’le nasıl iletişime geçtiniz onlardan mı teklif geldi siz mi buldunuz onları?

Biz ilk albümü yaptık GRGDN ile sonra Manga, GRGDN’ın bir başka grubu Sony BMG GRGDN ortaklığıyla çıktı biz de o havuza girdik sizi de alalım o havuza dediler. Böylece Sony ailesine girmiş olduk. Bu cesaret vermenin yanında sorumluluk da veriyor. O yüzden ikinci albüm için daha iyi şeyler yapmamız gerekecek. Bu yaz yeni albüm için stüdyoya kapanma projemiz var.

Bu yaz yeni albüm çalışmaları ile geçecek yani… Bu albüm zaten ilk albümünüzün yeniden düzenlenmesiydi değil mi?
İlk CD’si aynı zaten aşağı yukarı, düzenlemeleri biraz değişik. İkinci CD yeni, akustik. Canlı çalındılar.

Akustik çalmak size nasıl bir his yaşattı?

Çok daha serbest çok daha keyifli. Bizim mesleğimiz akustik enstrümanlar üstüne çıkışlı olduğu için bunlar daha çok yansıttı bizi. Bir de çok düşünmeden girdik çaldık çıktık. Daha bizi yansıtıyor.

Yeterince serbest bırakıldığınızı düşünüyor musunuz?

Evet serbest bırakıldık. Bu zaten sadece ortam sıcak dursun, Sony BMG ile bu işin içinde onu da lanse edelim diye yapıldı. Bir klibimiz var onunla beraber bir hediye verelim diye yapılmış yani satış kaygısı gütmeyen bir prodüksiyon olduğu için son derece serbest.

Albümünüzde bir bütünlük var mı?

Bir hüzün konsepti var. Hüzünlüyüz yani.

Neden hüzünlüsünüz?

Gripin kadını mutlu olsa ah yapmasa belki biz de mutlu olacağız. Mutluyken yazamıyoruz mutluyken başka bir şey yapıyoruz. Hüzünlüyken bir şeyler yazıyor bir şeyler deniyoruz. Şarkılar hep o zamanlarda çıkıyor.

Bu hüzün hali geçmeyecek mi diyorsunuz?
Büyük olasılıkla geçmeyecek.

Albüme gösterilen ilgi nasıl?

Şahane. İzmir konseri çok güzel geçti. Satışlarda güzel. Bu çok büyük bütçeli bir çalışma olmadığı için büyük prodüksiyonlar yapılmadı ama insanlar bayağı bir talep gösterdiler satışlar iyi gidiyor. Yani biraz da satılmış bir albümü de satıyoruz. Hedeflediğimize ulaştık. Zaten işin maddi getirisi konserlerden geliyor. Başka bir şeyden gelmiyor. Albüm satışlarından pek olmuyor 5 kişi olduğumuz için.

Maddi anlamda grup olmak bir handikap mı?

Aslında değil sonuçta 5 beynin üretmesi buna değer bir şey. Birisi şarkıları getiriyor siz çalıyorsunuz değil hep beraber yaptığınız için daha keyifli. Maddi açısını da ne yapalım onu da konserlerden alıyoruz.

Cover yapan bir grup olarak albümde cover yapmadınız neden?

Bunu düşünerek yapmadık bunlar cover grubu cover yapmışlar demesinler.

En azından popüler olacak alıp götürecek bir parça koyarlar genellikle?

İşte o cover grubu imajını silmek için. Kendi şarkılarımızla çıkmak öyle sevdirmek aslında zor ama bizim için daha iyi ve kalıcı.. Böyle çıkmak iyi, bir de kendimizi tamamen yansıtmak istedik. Ama ikinci albümde koyacağız.

Neyi coverlamayı düşünüyorsunuz?

MFÖ’den bizim senelerdir coverladığımız bir “Ele güne” var. Coverladığımız iki Türkçe parçadan biri zaten. Bayağı da farklı bir düzenleme. Onu istiyoruz, fena gitmiyordu görüşmeler bakalım…

Şimdi bir de “Sarışınım”ı coverladık. Bir de Duman’dan Hatun’u çalıyorduk.

“Hikayeler anlatıldı” sanki biraz bitti gitti tamam işte buraya kadar gibi bir his uyandırmıyor mu?

Onların hepsi gerçek hikayeler, şarkıların hepsi yaşanmış olduğu için hikayeler anlatıldı. Daha bitmedi canım yaşıyoruz daha evlenmedik. Evlenenler utansın. Basçımız evlenme teklif etti albüm kapağının arkasında. O artık hikaye falan anlatamayacak. Külahıma anlatsın.

O da başka hikayeler anlatır canım! Şimdi evliliği kötülemeyelim. Evren şimdi senden çocuğum olsun diye bir şarkı yazacak.

Gripin ismini nerden aldınız gripin her derde deva, her ağrıyı keser diye mi düşündünüz?

Hiç alakası yok rastlantısal. Stüdyo Gayrettepe’deydi, Gripin binası da ordaydı. Gruba isim ararken pencereden Gripin ismini gördük, olsun dedik 2000 yılında. Sonra da yapıştı kaldı çıkmadı.

Gripin ismini koyduk diye sponsor bulamıyoruz. Adam Gripin reklamı mı yapacağım diyor. Haklı.
Gerçi bizim Gripin’inimizin n’sinden sonra kesme işareti var.

O zaman biraz musdaripsiniz grubun isminden?
Aslında seviyoruz Gripin kadınını.

Klipteki kadınla bu kadının bir alakası var mı?

Yok, o da öyle duruyor onun da öyle bir havası var mutsuz ama o klipteki aşk acısı çekmiyor.

Aşklar hep hüzün mü getirir?

Her aşk bitermiş diye bir şarkı var e mutlu aşk yoktur bir yerden sonra aşk acı getiriyor. Zaten zorlayıcı bir durum olmadığı zaman aşk ortaya çıkmıyor.

Sizi şu an dinleyenler daha önceden bilenler mi yoksa artı bir kitle daha geldi mi?

Var, albümle beraber İzmir’e gittik ve 17 yaşında insanlar gördük. 7 yaşında çocuklar vardı, anneleri getirmiş. Boynumuza sarılıp imza alıyorlardı.

Hayal Kahvesi’nde de 50 yaşlarında insanlar ezbere söylüyorlardı şarkılarımızı şok olduk, saygı duyduk. Yelpaze geniş.

Söz konusu aşk acısı olunca yelpaze genişliyor herhalde!

Konserleriniz nasıl geçiyor daha popüler olduğunuzu hissediyor musunuz?

Bizim yaklaşımımızdan dolayı belki hayran grup ilişkisi yok aslında. Herkesle konuşuyoruz bizden imza isteyenlere imzamız para etmez diyoruz ne gerek var imza neymiş gibi bir tavrımız var. İzmir’de imza isteyen bir çocuğa ne imzası deyince çocuk kaldı öyle, gel başka bir şey yapalım fotoğraf çekelim dedik…

Anlaşıldı siz duruma adapte olmamışsınız…
Olmadık olmayız da… Kendimize göre politik düşüncelerimiz var ama müzikle verdiğimiz tek mesaj aşk.

Yeni albüm çalışmalarına başladınız mı? Bu albümün satışları ve ilgisini gördükçe motive oluyor musunuz?

Hep bir iddiamız vardı ikinci albümümüz çok daha geniş kitlelere yayılacak. Şimdi ilk albümün etkisi var.

Doğru bir zamanda çıktığınızı düşünüyor musunuz?

Şu an grup müziği revaçta. Geçen sene yine çok kalabalık bir dönemdi. Bu sene de öyle doğru bir dönem, bir trendmiş gibi de olabilir. Hani rock ve gruplar moda ve onlara albüm yapalım.

Arada kaynayabilir korkusu mu var?

Müziğimizle onu farklı bir yere atmaya çalışıyoruz. Alışılagelmiş melodilerden akorlardan çıkıp başka şeyler katarak bir parçayı iki bölüm A B şeklinde değil de A B C D gibi daha kalabalık daha komplike bir şeyler yapmaya çalışarak bundan çıkmaya çalışıyoruz birileri kalacak birileri gidecek bakalım. Bize hiç gidecekmişsiniz gibi gelmiyor.
Kalıcı olacağız.

Siz kimleri sever dinlersiniz?

MFÖ, Bülent Ortaçgil, Mor ve Ötesi, Duman, Manga, Vega…

Ortak projeler yapmayı düşündüğünüz sanatçılar var mı?

Öncelikle gelecek albüm için Ferman’ın dahil olduğu (Manga’nın solisti) bir şey yapacağız. Hem aynı şirkette hem de dost olmamızdan dolayı. Onun dışında 22 haziran’da Babylon’da akustik bir konserimiz var. Orada Türk enstrümanları kullanacağız.

Yeni klip çekecek misiniz?

Belki bir tane de akustiklere çekebiliriz.

Kulüp programınız devam edecek mi?

Hayır, onu albümle beraber bıraktık. Nadiren bir şey olabilir ayda bir. O da zaten konser gibi oluyor

Albüm yapınca daha mı kıymete biniyor gruplar, mesela kapris yapıyor musunuz?

Kaprisle alakası yok ama insan saygı görmek istiyor her şeyden önce.

Her hafta bir yerde çaldığın zaman konserlere bu defa kimse gelmiyor.

Müzik nereye kadar hayatınızda olacak?

En az dört beş sene. Zaten müzikte 5 seneye kadar bir şey yapabilirsek yapabiliriz maddi veya manevi ilk etapta. Eğer güzel bir yerde olursa da ömür boyu olacak müzik hayatımızda.

Rock Müzik Türkiye’de hangi aşamada?

Aslında son dönemlerde hak ettiği değere yaklaşıyor bizce ama daha çok yolu var en son Manga’yla konuşunca hani listeler var ya top 10. Ayrı bir rock listesi oluşana kadar hak ettiği değere ulaştığını söyleyemeyeceğiz. Şu anda bayağı ilgi görüyor inşallah bu moda olarak kalmaz da kalıcı olur.

Peki eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Yoğurt yiyin


Gripin.org - 01 Haziran 2005

1 yorum:

gökay dedi ki...

selam ben gökay beykozdan yazıyorum evren abı ben kıbrıstan askerden arkadasın ya senın numaranı bulamıyorum sen bana ulasabılırsen sevınırım kendınıze ıyı bakın sevgılerle basarınızın devamını dılıyorum 05337201938